Meta, çocuklarımızın güvenliğini işte böyle tehlikeye atıyor!
4 mins read

Meta, çocuklarımızın güvenliğini işte böyle tehlikeye atıyor!

Meta, çocuk güvenliği konusunda büyük bir ihmal ile karşı karşıya. Şirketin CEO’su Mark Zuckerberg ve ekibi, genç kullanıcıları hedef alırken, çocukların maruz kaldığı riskleri görmezden gelerek kamuoyunu yanılttı. Meta’nın bu ihmali, çeşitli eyaletlerin başsavcıları tarafından açılan davalarla gündeme geldi.

Meta, çocuk güvenliği konusunda neden başarısız oldu?

Nisan 2019’da Meta yöneticisi David Ginsberg, CEO Mark Zuckerberg’e Instagram ve Facebook’ta yalnızlık ve zorlayıcı kullanımı azaltmak için bir araştırma önerisi sundu. Ginsberg, şirketin özellikle sorunlu kullanım/bağımlılık ve gençler üzerindeki etkileri konusunda inceleme altında olduğunu belirtti. Ancak bu proje, personel yetersizliği nedeniyle finanse edilmedi. Instagram’ın başkanı Adam Mosseri de projeyi finanse etmeyi reddetti.

Ginsberg’in önerisi reddedilirken, Meta’nın 45 eyalet ve Columbia Bölgesi başsavcıları tarafından açılan davalarla karşı karşıya kalması, şirketin çocuk güvenliği konusundaki ihmallerini gözler önüne serdi. Davalarda, Meta’nın gençleri ve çocukları Instagram ve Facebook’ta haksız yere tuzağa düşürdüğü ve kamuoyunu tehlikeler konusunda yanılttığı iddia ediliyor. ABD New Mexico Başsavcısı Raúl Torrez, Mark Zuckerberg’in genç kullanıcıları hedef alan kararların merkezinde olduğunu belirtti.

Meta’nın platformlarında çocuklar ve gençler, cinsel taciz, zorbalık, vücut utandırma ve zorlayıcı çevrimiçi kullanıma maruz kalıyor. Amerikan genel cerrahı Dr. Vivek H. Murthy, sosyal ağlar için uyarı etiketleri çağrısında bulunarak, bu platformların gençler için halk sağlığı riski oluşturduğunu belirtti. Bu uyarı, Kongre’nin Kids Online Safety Act’i (Çocukların Çevrimiçi Güvenliği Yasası) geçirme momentumunu artırabilir.

Meta, uzun süredir genç kullanıcıları çekmek ve elde tutmak için mücadele ediyor. 2016’da Snapchat’in Instagram’ı geçmesi üzerine, Mark Zuckerberg’in talimatıyla Instagram Hikayeleri gibi özellikler tanıtıldı. Ancak, genç kullanıcıların maruz kaldığı riskleri azaltma çabaları genellikle yetersiz kaldı. Örneğin, 2017’de Kevin Systrom, genç kullanıcıların zararlarını azaltmak için daha fazla personel talep ettiğinde, Zuckerberg Facebook’un daha büyük sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirterek bu talebi geri çevirdi.

İç belgeler, Meta’nın 13 yaşın altındaki dört milyon çocuğun Instagram kullandığını bildiğini ortaya koyuyor. Şirketin, kullanıcıların yaşları hakkında yalan söylemelerine olanak tanıyan kayıt süreci, federal çocukların çevrimiçi gizliliği yasasını ihlal etti. Frances Haugen’in 2021’de açıkladığı belgeler, şirketin karı güvenliğin önünde tuttuğunu gösterdi. Meta, genç kullanıcılar için önlemler aldığını iddia etse de, uygulamada bu önlemler yetersiz kalıyor.

Instagram’ın güzellik filtreleri, gençlerin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri konusunda iç tartışmalara yol açtı. 2017’de tanıtılan yüz değiştiren kamera efektleri, genç kullanıcıların ilgisini çekmeyi amaçlıyordu. Ancak, 2019’da cerrahi benzeri filtrelerin tanıtılması, genç kadınlar arasında beden imajı bozukluklarını artırabileceği endişelerine yol açtı.

Meta, geçici olarak bu tür filtreleri yasaklasa da, rekabetçi baskılar nedeniyle bu yasağı kaldırmayı düşündü. Mark Zuckerberg, bu tür filtrelerin kullanılmasının engellenmesini paternalistik bulduğunu belirtti. Şirket, nihayetinde kozmetik cerrahiyi teşvik eden filtreleri yasakladığını açıkladı, ancak bu önlemler genç kullanıcıların ruh sağlığı üzerindeki baskıyı tamamen hafifletmedi.

Meta’nın çocuk güvenliği konusundaki ihmalleri ve genç kullanıcıları hedef alarak maruz bıraktığı riskler, şirketin itibarını zedeliyor. Meta, çocuklarımızın güvenliğini tehlikeye atan bu uygulamalardan vazgeçmeli ve genç kullanıcılar için daha güvenli bir çevrimiçi deneyim sunmalı. Siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir