TÜBİTAK Avrupa birinciliği olan Feridun B., oda arkadaşı olduğu kişilerden birine ‘Kürt ve Alevi’ olduğunu belirtmesinin ardından sözlü tacize uğramaya başladığını iddia etti. İddiaya göre daha önce de Hasan Ege K.’nın kemerle dövdüğü ve yüzüne ütü yapıştırmaya çalıştığı Feridun B., Arda D. tarafından olay gecesi elindeki kesici aletle yüzünden ve karnından yaralandı. Yeni Şafak’ın ulaştığı belgelere göre, arkadaşı Feridun B.’ye “Siz ama kader olarak Yahudilerle çok birbirinize benzeşiyorsunuz, Zafer Partisi iktidarında benzer şeyler yaşayacaksınız” şeklinde ırkçı söylemlerde bulundu.
Bir ses kaydında ise, Feridun B.’nin “Kürt olmak insanların seçebileceği bir şey değil ki” cevabına karşı Hasan Ege K. “Ama intihar etmek seçebilecekleri bir şey, veya şey köle olduklarını kabullenmeli” şeklinde cevap veriyor. Feridun B., ikili hakkında suç duyurusunda bulunurken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ise ırkçı söylemlerle zehirlediği gençlere sahip çıktı. Özdağ, “Koç üniversitesi öğrenci yurdunda meydana gelen olay ile ilgili yandaş medya Zafer Partisi’ne ahlaksız iftiralar ile saldırmaktadır” şeklinde tweet atarak olayın şahitlerinden Hasan Ege K.’nın mesajını paylaştı.
Konuyla ilgili Yeni Şafak’a konuşan Feridun B.’nin avukatı Alper Sarıca, şunları söyledi:
“Müvekkilim olay öncesinde oda arkadaşlarından Hasan tarafından salt kürt ve alevi olduğu için sürekli eziyete, şiddete ve şiddet tehdidine maruz bırakıldı, müvekkilim de bunları başka türlü kanıtlayamayacağı için ses kaydına almış, müvekkil F.D. hakkında bu olay öncesinde cinsel saldırıya veya tacize yönelik herhangi bir adli ya da idari soruşturma bulunmuyor, dosya kapsamına göre bu olayda Hasan isimli oda arkadaşının, diğer oda arkadaşı Arda’yı müvekkilin kendisine cinsel saldırıda bulunacağından bahisle yönlendirmesinin söz konusu olduğu ortada, zira olaydan yarım saat kadar önce müvekkil, Hasan’ın kendisine tehditleri ve şiddet girişimi üzerine cep telefonundan üniversite güvenliğini arıyor, sonrasında duşa girdiğinde Hasan, Arda’yı arayarak odaya çağırıyor ve müveklime karşı haksız ithamlarla doldurarak banyodan döndüğünde ona saldırmasını sağlıyor, Müvekkilime yapılan saldırı tamamen Kürt ve Alevi olduğu için. Müvekkilin cinsel saldırı geçmiş yok. Saldırgan Arda D.’nin cinsel saldırı iddiaları kesinlikle gerçek dışı, Hasan’ın asılsız tahrikine bağlı ve suçtan kurtulmaya yönelik. Anlatımları çelişkili; karakolda sarkıntılığa, adli muayenesinde sözlü tacize uğradım diyor, oda giriş çıkış kayıtları koridorda böyle bir şeyin olmadığını açıkça ortaya koyacak, zira hasan ve arda müvekkilden önce odada bekliyorlar, müvekkilin Yurtta daha önce kimle kaldığı belli, odadan neden ayrıldığı da belli. Bu olay nedeniyle yurt müdürlüğünce Disiplin cezası verilmemesine karar verildi. Ortada silahlı yaralama sabit çünkü kemerle vuruyor. Ancak herhangi bir tutuklama kararı bulunmuyor. 29 Kasım’da Koç Üniversitesi rektörünü aradım. Çok yoğun olduğu söylendi. 5 dakika ayırmalarını ilettim yine kabul edilmedi. 2 gün sonra Hukuk Müşavirliğiyle görüştüm. Orada tüm delillerimi sundum. Üzüldüler duruma ama bir şey değişmedi. Hasan’a ceza verilmedi. Yaptırım uygulanmadı. Müvekkilim sınavlarına giremedi. Şu an Müvekkilim, herhangi bir yaptırım uygulanmadığı için kampüste Hasan ile karşılaşıyor sürekli. Güvenliğe durumu söyleyip korktuğunu belirtmesine rağmen bir şey yapamadıklarını belirtiyorlar.
Telafi sınavı açılmayacağı söyleniyor kendisine, kaydını durdurma tavsiyesinde bulunuluyor. Üniversite yönetimi bugüne kadar herhangi bir şekilde maddi ve manevi destekte bulunmadı.”
