Adnan Menderes Kongre Merkezi, Özgürlük ve Demokrasi Adası’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ”Yassıada’da işkenceye maruz kalan devlet adamlarımız isimlerini milletimizin gönlüne şehit olarak yazdırdı. Üzerinden asırlarca da geçse darbecileri unutmayacağız ve affetmeyeceğiz” dedi.
Türkiye Yüzyılı Anayasası’nı konuşmak üzere bizleri buluşturan 2 nolu baromuzu tebrik ediyorum. Yeni Türkiye’nin sembollerinden olan adada düzenlenen sempozyum hayırlara vesile olsun. 27 Mayıs’ta yargı tiyatrosu ile idam edilen Adnan Menderes’i rahmetle minnetle yad ediyorum
Türlü baskılara, işkenceye hakarete maruz kalan devlet adamlarımız isimlerini şehit olarak yazdırdı. Eski adı ile Yassıada’yı, milletin ifadesi ile yaslı adayı hüzün adasına dönüştürenleri de nefretle anıyoruz.
Darbecileri unutmayacağız, affetmeyeceğiz. Darbeye zemin hazırlayanları, üniversite öğrencilerini kışkırtanları, sözde hukukçuları unutmayacağız. Darbeye zemin hazırlayanları, üniversite öğrencilerini kışkırtanları, sözde hukukçuları unutmayacağız.
Hukuk cinayeti yaşatanları asla bağışlamayacağız. 27 Mayıs bir provokasyonun sonucudur. İlk kez bir parti milletin iradesi ile iktidara gelmişti.
Ülkemizde bir kalkınma hamlesine vesile olmuştu. Menderes Türkiye’ye büyük hizmetler kazandırmıştır. Ezanın aslına uygun okunmasından imam hatip okullarının açılmasına kadar büyük işlere imza atıldı. Bu çalışmalar imtiyazlı azınlığı rahatsız etti. Start düğmesine 6-7 Eylül olayları ile basılmıştır.
Güya büyük taarruz adı verilen propaganda savaşı ile Menderes düşmanlaştırıldı. Manşetlerle Menderes hedef alındı. Tahkikat komisyonu bahane edilerek ihtilal meşru haktır diyerek darbeye davetiye çıkarıldı.
Nasıl darbeye bir günde karar verilmedi ise Yassıada’da alınan hiçbir karar da tesadüf değildir. Burası özellikle seçilmiştir. Sivil siyaset için Yassıada’nın ibret kaynağı olması arzulandı.
Siyasetçilere haddinizi bilin mesajı verilmiştir. Burada Menderes ve yol arkadaşları değil 14 Mayıs yargılanmıştır. Mahkum edilen milletin özgür iradesidir. Bu ülkede iktidar gücünün kimde olduğu milletin hafızasına kanla yazılmak istendi.
Milli iradeye darbe hançerini bunun için vurdular. Siyasetçileri örselediler. Masum insanların onuruyla bunun için oynadılar. Menderes ve iki arkadaşını bunun için astılar. Yıllarca 27 Mayıs’ı Hürriyet ve anayasa bayramı olarak bunun için kutladılar.
Türk siyaseti özgüvensizlik girdabından bir türlü kurtulamadı. Aynı senaryo birkaç kez yeniden tedavüle konuldu. 22 yılda defalarca sahnelenmeye çalışıldı.
En fazla darbe girişimine maruz kalan hükümetiz. 22 yıl boyunca her yolu denediler. Ordu göreve pankartları ile darbe çağrısı yaptılar. Cumhuriyet mitingleri ile belli hassasiyetleri kaşımaya çalıştılar. Seçilmiş iktidarı alaşağı etmeye kalktılar. Sokakları terörize etmek istediler.
Kanlı terör eylemleri ile millet ile devlet arasına nifak sokamaya çalıştılar. 15 Temmuz’da doğrudan şahsımızı, aziz milletimizin kendisini hedef alacak kadar gözlerini kararttılar.
Bunların dışında gizli açık pek çok teşebbüs oldu. Ne kadar vesayet aparatı varsa üzerimize saldılar, sapasağlam olduğumuz yerde durduk.
Siyasete operasyon çekilemeyeceğini, milli iradenin teslim alınamayacağını vesayet heveslilerine net bir şekilde gösterdik. Tarihi nitelikteki reformlarla demokrasimizin standartların yükselttik. Milli iradenin hâkimiyetini perçinledik. Darbe suçunun cezasız kalmayacağını ortaya koyduk.