CHP’li Ahmet Akın: Terk Edilmiş Ağaçlarımızdan Gelen Zeytinin Bereketiyle 6 Bin Kardeşime Burs Vereceğim

Haber: İLEYDA ÖZMEN/ Kamera: UĞUR DEMİRCİ

CHP Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Akın, plan ve projelerini ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Akın, “12 milyonun üzerinde zeytin ağacımız var ancak yaklaşık bunun yarısında bakımsız veya ortaklıklardan dolayı gerekli destek verilmemiş, terk edilmiş zeytin ağaçlarımız var. Biz bu zeytin ağaçlarını Büyükşehir Belediyesi olarak kontrol altına alacağız. Gerekli desteği vereceğiz ve bunlardan ürettiğimiz zeytinlerle yani dışarıda kalan artık üretim dışı bırakılmış olan zeytinliklerimizi hayata getireceğiz. ve bu vesileyle oradan gelen o zeytinin bereketiyle, zeytinyağıyla, zeytin tanesiyle 6 bin genç kardeşime burs vereceğim. Üniversiteye giden genç kardeşlerim yol masrafını düşünmeyecek. Orada büyükşehir belediyemiz bunları karşılayacak. Yurt sorunu diye bir şey Balıkesirimizde kalmayacak” dedi.

CHP Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Akın, hedefledikleri projeleri ve planları Balıkesir’de ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Akın şunları söyledi:

“BALIKESİRİMİZİ KALKINDIRMAK İÇİN BİR YOL HARİTASI ÇİZDİK. BUNU DA ‘5T VE 3 YENİ’ OLARAK BELİRLEDİK”

Balıkesir’in hakkını alması gerekiyor. Balıkesir maalesef Bursa, İstanbul ile İzmir arasında sıkışmış kalmış ve bir türlü istediği olması gereken gelişimi sağlayamamış, hakkını alamamış bir yer. Büyük bir kasaba gibi. Biz bunu gerçek anlamda bütün Türkiye’nin göz bebeği olan ve doğasıyla, insan kaynağıyla, güzellikleriyle ve sütüyle, hayvancılığıyla, tarımıyla büyük bir büyükşehir haline getireceğiz. ve iddia ediyorum; Eskişehir’den daha güzel bir yer olacak. Burada hakikaten yapılacak çok iş var. Biz Balıkesirimizi kalkındırmak için bir yol haritası çizdik. Bunu da 5T ve 3 Yeni olarak belirledik. Şehrin yeni bir vizyona, yönetime ve yeni bir anlayışa ihtiyacı var. Bunlarla birlikte ‘5T’ dediğimiz yani turizm, taşıma, tarım, tarih ve teknoloji ile birlikte düşünerek ilerlemeyi sağlayacağız. Bu yeni vizyonumuzda ortaya koyacağımız işlerin başında kalkınma geliyor. Kalkınmayı ikiye ayırmak lazım. Bir ekonomik olarak kalkınma, kırsal kalkınma ve en başta da planlama. Yapacağımız işlerin başında şu var; planlama. Balıkesir Planlama Ajansı’nı kuruyoruz. Bunu kurarak 5T’nin ayaklarını planlama ile çizeceğiz. Mesela turizmi çeşitlendireceğiz bu şekilde istihdam artacak. Taşıma ve lojistik merkezi olacağız. Konumumuz tam orta konumda ve bir lojistik üssü olmaya aday.

“MİLLİ MÜCADELE VE KUVA-YI MİLLİYE PARKI’NI HAYATA GEÇİRECEĞİZ”

Bakıyorum havalimanımız var değil mi? Ama uçağımız yok. Böyle bir şey olabilir mi? Adında fuar olan bir yerimiz var ama fuar yok. Bizim gerçek anlamda bir fuar merkezine ihtiyacımız var. Taşımayı, ulaştırmayı lojistik anlama getirecek bir yol haritasına ihtiyacımız var. Tarım ve hayvancılığın normalde başkenti olmamız lazım. Ama yıllar geçtikçe azalıyor. Azaldığı zaman ne oluyor? Burası sütün memleketi, etin memleketi ama maalesef süt hayvanları mezbaya gidiyor ve bunu mezbaya gönderen, hayvancılıkla uğraşan hemşerilerim de bunları ağlayarak gönderiyor. Çünkü çok büyük emek. Vatandaş tarımı, çiftçiliği terk ediyor. Bir kişi bu işi terk ettiği zaman tekrar bunu yapması zor. Çünkü kolay işler değil. Biz bunu canlandıracağız ve planlamayla desteklerimizi tam ihtiyaca göre tespit edip kendilerine vereceğiz.

Burası tarih, Kuva-yı Milliye’nin baş şehrindesiniz. Balıkesir’desiniz. Milli mücadele ve Kuva-yı Milliye Parkı’nı hayata geçireceğiz. Neden biliyor musunuz? Bu memleket nasıl kuruldu? Nasıl bu aşamalara geldik? Burası nasıl vatan toprağı olarak bize emanet edildi işte bunu evlatlarımıza anlatacağız. Bunun için büyük bir Kuvayı Milliye parkına ihtiyacımız var anlatmak için. Baktığınız zaman istiklal madalyası sahibi bir ailenin torunuyum ben. Dedemin adı Ahmet Akın, ben de Ahmet Akın istiklal madalyası sahibi ancak Balıkesir istiklal madalyasını hak ediyor. Bununla ilgili defalarca önergeler verdim. Ancak şu anda İçişleri komisyonda bekliyor. İşte bunun da en büyük mücadelesini halkımızla birlikte vereceğiz ve köklü tarihimizi Türkiye’ye ve bütün dünyaya tanıtacağız.

“12 MİLYONUN ÜZERİNDE TERK EDİLMİŞ ZEYTİN AĞACIMIZI KONTROL ALTINA ALACAĞIZ. ORADAN GELEN ZEYTİNİN BEREKETİYLE, ZEYTİNYAĞIYLA, ZEYTİN TANESİYLE 6 BİN KARDEŞİME BURS VERECEĞİM”

Balıkesir’i teknolojiyle kalkındıracağız. Balıkesir maalesef gençlerin göç ettiği bir yara haline gelmiş. Ben genç kardeşlerimin göç etmesini değil, burada yerleşip hizmet etmesini istiyorum ve bunun için de mücadele edeceğim gençlerle birlikte. Zaten Türkiye Cumhuriyeti de gençlere emanet edildi. Onları birlikte beraberce başkanlarıyla beraber bir kardeş bir abi ilişkisiyle çok daha yukarı noktaya taşıyacağız. Balıkesirimizi teknolojiyle kalkındıracağız. Mesela dijital ikiz ve yapay zekayla geleceğe taşıyacağız. Bu çok önemli. Şunu söylemek istiyorum; ben Balıkesir’de oyun oynayan, -oyun da oynayacak tabi ama- oynayan değil, oyunu kodlayan bir gençlik meydana gelecek. Burada üreten bir gençlik meydana gelecek. Üretirken teknolojik anlamda aynı zamanda da ülkesine, memleketine, Balıkesir’e hizmet eden ve Balıkesir’de yaşamak isteyen bir gençlik meydana gelecek. Fablab’ı Balıkesir’e getiriyoruz. Biliyorsunuz İstanbul’da ve İzmir’de var. Üçüncü şubesi Balıkesir’de açılacak. Aynı zamanda bu şekilde gençlerin göçü tersine dönecek.

Vizyonu planlamayı gençlerle birlikte tasarlayacağız ve gençler tekno girişimci olacak. Türkiye’de tekno girişimcilik nedir? Balıkesir’de gençlerimizle birlikte hayata geçireceğiz. Şunu da söylemek istiyorum, bizim Balıkesirimiz biliyorsun en iyi zeytinin olduğu yer. 12 milyonun üzerinde zeytin ağacımız var ancak yaklaşık bunun yarısında bakımsız veya ortaklıklardan dolayı gerekli destek verilmemiş, terk edilmiş zeytin ağaçlarımız var. Biz bu zeytin ağaçlarını Büyükşehir Belediyesi olarak kontrol altına alacağız. Gerekli desteği vereceğiz ve bunlardan ürettiğimiz zeytinlerle yani dışarıda kalan artık üretim dışı bırakılmış olan zeytinliklerimizi hayata getireceğiz. ve bu vesileyle oradan gelen o zeytinin bereketiyle, zeytinyağıyla, zeytin tanesiyle 6 bin genç kardeşime burs vereceğim.

“ÜNİVERSİTEYE GİDEN GENÇ KARDEŞLERİMİN YURT SORUNU DİYE BİR ŞEYİ KALMAYACAK”

Üniversiteye giden genç kardeşlerim yol masrafını düşünmeyecek. Orada Büyükşehir Belediyemiz bunları karşılayacak. Yurt sorunu diye bir şey Balıkesirimizde kalmayacak. Bunu üstüne basa basa söylüyorum, iki tane üniversitemiz var ve bu burada olan kardeşlerimizin yurt sorunlarını çözeceğiz.

“BİZİ GELECEĞE TAŞIYACAK ÇOCUKLARIMIZ İÇİN KREŞLER AÇACAĞIZ. ÇOCUK HASTANESİ KURACAĞIZ”

Çocuklarımız da unutmuyoruz. Bizi geleceğe taşıyacak çocuklarımız için kreşler açacağız. Kadınların iş hayatına girmesi, evinin ekonomisine destek vermesi için elimden ne geliyorsa yapacağım. Açık net söyleyeyim, kreş ihtiyacı olan her yerde kreş açılacak. İlk yıl içerisinde minimum yeni 20 kreşi inşa edeceğiz ve çocuk hastanesi kuracağız. Çocuk hastanesine ihtiyacımız var ve biz burada sütün memleketindeyiz. Ancak süt üretimimiz gün geçtikçe düşüyor. Her sabah çocuk çocuklarımıza ihtiyaç sahibi çocuklarımız başta olmak üzere günlük sütü ekiplerimiz evin kapısına bırakacak. Ben evlatlarımı Balıkesirli üreticinin ürettiğini sütle buluşturacağım.

“31 MART SONRASINDA HAYAL ETTİĞİM BİR BALIKESİR VAR. BİZİM VERDİĞİMİZ SÖZLER HAYAL SATMAK DEĞİL, GERÇEKLEŞTİRMEK ÜZERİNE KURULMUŞTUR”

Bakın 31 Mart sonrasında hayal ettiğim bir Balıkesir var. Gerçekten bunu yıllardır yılladır bunun üstüne basa basa söylüyorum 2019 yılında adaydım. O zaman da söylemiştim. Şimdi inşallah Allah’ın izniyle milletimizin taktiriyle bu hayallerimizi gerçekleştireceğiz. Ancak bunlar hayal olmaktan öteye geçmiştir. Hepsi planlanmıştır ve hepsi yapılacaktır. Onu da söyleyeyim. Çünkü bizim verdiğimiz sözler hayal satmak değil, gerçekleştirmek üzerine kurulmuştur. Verdiğimiz sözler, vaatler bizim namus, şeref borcumuzdur. Onun için vaat olsun diye değil, gerçek olsun diye bunu ortaya koyuyoruz. Mesela kasaba değil büyükşehir. Biz kasaba değiliz. Balıkesir cennet gibi bir bölge. İstanbul’un üç misli alanına sahip. Yani 15 bin kilometrekareye sahip bir alanımız var.

Adaletli bir belediye başkanı olmamız lazım. ve adaletli bir belediye başkanı olacağımın sözünün her yerde söylüyorum. Çünkü herkesin hakkının hukukunun korunduğu bir yer olması lazım buranın. Örnek olacak Türkiye’yi bunu göreceksiniz. Ayrımcılık son bulacak. Ayrımcılık 1 milyon 300 bin kişi için son bulacak. Baktığınız zaman sosyal yardımlarda bile bir adaletsizlik var. Yani hak eden hak ettiğini, ihtiyacı olan, ihtiyacını alacak ve bu sosyal yardımlar yapılırken sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Neden? Önce insan diyen bir anlayışa sahibiz. Onun için insan onuru her şeyin üstündedir. Siyaset değil, hizmet ve eser ortaya koyacağız. Şunu net olarak söyleyeyim, Balıkesir Büyükşehir Belediyemizde siyaset değil, hizmet olacak. Orada liyakatli kardeşlerimle, gençlerimle Balıkesirli evlatlarımızla, Balıkesirli insanlarımızla, Balıkesirimizi yöneteceğiz.

“KİŞİLER ÜZERİNDEN SİYASETE SON VERECEĞİZ”

İşçilerimiz var. Balıkesir’de emekçilerimiz var. Gerek taşeron efendim gerekse iyi kadrolu çalışıyor. Bu kardeşlerimiz içlerinden olmayacak alnının teriyle, liyakatle, öz güvenle çalışan ve hakkını veren bütün genç kardeşlerimle evlatlarımızla birlikte çalışacak ve maaşlarında da adalet olacak. Şu anda büyük adaletsizlikler var. Onun da altını çizmek istiyorum. Bakın oy vermeyenler iddia ediyorum, keşke oy verseydim diyecek. Ben her yerde söylüyorum, sizin aracılığınızla da söylüyorum, bütün Balıkesirli hemşerilerimin ayrım yapmadan bütün oylarına talibim. Çünkü ben yapacağım belediye başkanlığımda adaletli olacağım ve kimseyi ayırmayacağım. Balıkesir belediyesinde siyasete de izin vermeyeceğim. Orası hizmet yeri olacak ve milletimizin ayağına giderek her türlü hizmeti göstereceğiz. Hesap veren, şeffaf ve büyüdükçe küçülen bir anlayışı Balıkesirimizde inşa edeceğiz. Büyüdükçe küçülmek bir erdemdir.

Halka çıkacağız diye her yerde afişler yaptırdım. Neden? Halka çıkmamız gerekir. Ben yıllardır bütün siyaset hayatım boyunca halka çıkmaya mücadele ettim. Çünkü biz halkız, halka inmek diye bir söylem var. Ne demek o yani estağfurullah halka inmek ne demek? Bizler halka çıkıyoruz, halkımızla iç içeyiz, yan yanayız, kol kolayız ve birlikte mücadele edeceğiz. Kişiler üzerinden siyasete son vereceğiz. Kişilerin değil, ortak kolektif aklın önde olduğu bir Balıkesir’i göreceksiniz.

“10 NUMARA KARTI GETİRİYORUZ”

10 numara kartı getiriyoruz Balıkesir’e. 10 numara kart nedir biliyor musunuz? 10 numara kartla emeklilerimize maddi yardım yapacağız kış aylarında yakacak yardımı yapacağız. Aynı zamanda her ay ihtiyaç sahiplerimize sosyal yardımlar yapacağız. Bunları 10 numara kart adı altında gerçekleştireceğiz.

Bütün ayrımcılıkların son bulacağını söyledim. Ben Balıkesir’de siyasetime Balıkesir benim ailem diyerek başladım. Onun için Balıkesir ailesinin bir evladı olarak annelerimin, babalarımın, kardeşlerimle onların evladı gibi, abileri, kardeşleri gibi çalışmaya devam edeceğim.

“BALIKESİR’İN GELMİŞ GEÇMİŞ EN ÇALIŞKAN BELEDİYE BAŞKANI OLACAĞIM”

Hiçbir kimseye ‘Hangi partindensin?’ diye sormadım. Tek sorum şu oldu: ‘Size nasıl yardımcı olabilirim?’ Çünkü biz Kuva-yı Milliye’nin evlatlarıyız. Kuva-yı Milliye demek milli birlik beraberlik demektir. Bu milli ve beraberlikte bizler ayrımcılık yapamayız, herkesi kucaklarız. İddia ediyorum. Büyük bir özveriyle, büyük bir özgüvenle söylemek istiyorum. Balıkesir’in gelmiş geçmiş en çalışkan belediye başkanı olacağım. Aynı zamanda hiç kusura bakmasınlar. Bundan sonra Türkiye’de Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin adaletli hizmetleri ve vatandaşlara yakınlığı konuşulacak. Bunu bütün Türkiye’mize ispat edeceğiz. Balıkesir, hakkını alacak. Süt üreticimiz sütünü dökmeyecek.

Merkezde olan imkanların köylerimizde, yeni ismiyle mahallelerimizde var olması lazım. Bunun var olması için hizmetlerin gitmesi lazım. Şu an kırsal mahallelerimizde maalesef elektriklerimiz bile doğru düzgün yok. Yolumuz yok doğru dürüst. Ulaşım konusunda büyük sıkıntılarımız var. Topraklarımız ekilmiyor. Topraklar ekilecek. Satamadıkları ürünleri biz Büyükşehir Belediyesi olarak satın alacağız. Toprakta ürün kalmayacak.

Köy pazarlarında benim annelerimin, babalarımın emeklerle ürettiği bütün ürünler, satamadığı ürünleri satın alacak Büyükşehir Belediyemiz olacak. Çünkü bizim zaten sosyal yardımlarımız var. Bizim aşevlerimiz daha da çok artacak. Biz Balıkesirlilerin ürettiği ürünleri kullanacağız. Balıkesir menşeili ürünlerimizi kullanacağız. 10 Numara Kart’ta da kendi esnafımızdan, kendi bölgemizden yapacağımız ticarette geçerli olacak.

“42 BİN İŞSİZİMİZ VAR. KARİYER VE İSTİHDAM OFİSLERİ KURARAK, O KARDEŞLERİMİ İŞ SAHİBİ YAPACAĞIM”

Toprağından bereket saçan, altın sarısı o güzel zeytinyağının ve zeytincinin kazandığı, sütü ve etiyle Türkiye’yi doyuran, üreticisini zenginleştiren, kalkındıran ve etiyle de insanlarımıza büyük bir keyif veren Balıkesir’i Türkiye’nin bir numaralı markası yapıp, kalkınan Balıkesir’i inşa edeceğiz. Bunu inşa ederken Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nde yapılan bütün ihaleler şeffaf olacak, açık olacak, net olacak. İsrafa son vereceğiz. Arttırdığımız her kuruşu milletimize, evlatlarımıza, hemşerilerimize ve tarımımıza harcayacağız. Bizim etimiz Türkiye’de markadır. Ama marka demekle marka olunmuyor. Sürdürülebilir olması lazım. Bizim sütümüz markadır. Ama süt sağmakla bizim üreticimiz kazanamıyor. Onun için Et Entegre tesisi kuracağız. Süt tozu tesisi yapılmaya çalışılıyor birliklerle birlikte. Bu birliklerin bütün altyapısını sağlayacağız. Büyükbaş Organize Sanayi, Küçükbaş Organize Sanayi ve bizim en büyük gücümüz olan Tarıma Dayalı Sanayi ile alakalı Türkiye’de büyük bir atak yapacağız. 42 bin işsizimiz var. Kariyer ve İstihdam Ofisleri kurarak, o kardeşlerimi iş sahibi yapacağım. En büyük kötülükler işsizlikle geliyor. Onun için işsizlik, en büyük kötülüklerin anasıdır. İşsizlik olan bir evde huzur olmaz. Benim en büyük vaatlerimden bir tanesi de Balıkesir’e huzur gelecek.

“YAŞAM KÖYÜ PROJEMİZ VAR”

Balıkesir’de gençlik mutlu olacak. Engelliler, zor durumda olan insanlar, yaşlılarımız, yaş almışlarımız mücadele edecek. Yaşam Köyü projemiz var. Bakıma muhtaç olan kişilerimiz, evlatlarımız, büyüklerimiz, alzheimer hastalarımız, ihtiyaç sahibi kardeşlerimizi ve bunlara bakmakla hükümlü olan anneler, babalar, gençleri rahatlatmak için o engelleri kardeşlerimizi, alzheimer hastalarımızı Ahmet Akın kardeşlerine, evlatlarına emanet edecekler. Sabah onları evinden alacağım, akşam evlerine bırakacağım. Bırakırken yemek ve bütün ihtiyaçlarını kendileriyle birlikte teslim edeceğiz.

“BALIKESİR MOLASI PROJEMİZLE KADINLAR EV İŞLERİNİ, EMEKLERİNİ KOOPERATİFLER MODELİYLE ÜRETECEK”

İstiyorum ki kadınlar evdeki ev işlerini, emeklerini kooperatifler modeliyle üretsinler. Biz alalım, biz satalım. Balıkesir Molası adı altında projemiz var. Balıkesir’de üretilen el oyaları, iğne oyaları, el emekleri, kendi evlerinde ürettikleri o göz nuru olan imkanları veya etimizi, sütümüzden Balıkesir markasıyla üreteceğimiz birçok çeşit peynirimizi Balıkesir Molası adı altında kuracağımız tesislerde tanıtacağız, göstereceğiz, tattıracağız. Balıkesirli süt üreticimiz, et üreticimiz kalkınacak, kazanacak.

Tarım kalkınmadan kalkındıramayız. Köylüyü, milletin efendisi nasıl yapılır? Balıkesir’de ben bunu bütün Türkiye’ye göstereceğim. İnşallah bunların hepsini çok kısa bir sürede gerçekleştireceğiz. Yani o kadar çok projemiz var. Bakarsanız taşıma ulaşım yani merkezimizde trafik kitleniyor. Neden plansız, programsız bir ulaştırma, taşıma yol haritası var. Bunları da değiştiriyoruz.

“TEMATİK PARKLAR YAPIYORUZ. SÜT NASIL ÜRETİLİR, HAYVANCILIK NASIL YAPILIYOR KÜÇÜK EVLATLARIMIZA GÖSTERECEĞİZ”

Müthiş bir doğamız var. Doğa sporlarını, Kapıdağ Yarımadamız var. İnsanların nefes alması için, bütün Türkiye’nin nefes alması için İstanbul’dan, İzmir’den, Ankara’dan Türkiye’nin her noktasından insanlar buraya gelecek. Tematik parklar yapıyoruz iki tane. Tematik parklarda süt nasıl üretebiliriz? Hayvancılık nasıl yapılıyor? Bu nasıl bir büyük bir emektir? Küçük evlatlarımıza, çocuklarımıza bunu özendirmek için, beyinlerinde o peyniri yerken bunu nasıl yapıldığını öğrenmeleri için ve bu işten zevk duyup, keyif alıp özenmeleri için küçük minyatür dünya misali bir sistemle öğreteceğiz, göstereceğiz. ve bunları yaparken de anneleri dinlendireceğiz. Balıkesirimizde sosyal yaşam alanları yeteri kadar yok. Bunları inşa etmemiz lazım. Şunu istiyorum, gençlerimiz kendi memleketimde kalsın, genç göçü dursun, tam tersine göç olsun, Balıkesir’e hizmet etsinler, sanayimiz büyüyecek, tarımımız büyüyecek, halkına büyüyen ve adaletle bütün yardımlardan tutun, da imar konularından tutun da şeffaf olan bir Balıkesir’i inşallah birlikte inşa edeceğiz.

“GEÇEN SEFERDE YARIM KALAN SEVDAMI, AŞKIMI, HASRETİMİ ÖNÜMÜZDEKİ 31 MART SEÇİMİNDE BİRLİKTE TAMAMLAYACAĞIZ”

Balıkesir’de nereye gitseniz, kiminle konuşsanız her mahallesinde, her ilçesinde şunu söylerler; Balıkesir halkına en yakın, bize en yakın Ahmet Akın derler. İşte ben onlara en yakınım. Onların evlatlarıyım ve onların her zaman yanındayım. 2019 yılında adaydım büyük bir mücadeleyle sevgiyle, coşkuyla beni vatandaşlarım bağrına bastı. O süreçte adaylığım biliyorsunuz, Millet İttifakı sürecinde İyi Parti’ye verildi. O süreçte büyük bir üzüntü yaşandı. İnşallah geçen seferde yarım kalan sevdamı, yarım kalan aşkımı, yarım kalan hasretimi ve Balıkesirli hemşerimin o güzel duygularını ve dualarını inşallah önümüzdeki 31 Mart seçiminde birlikte tamamlayacağız. Kaybedeni olmayan kazanan bir Balıkesir’i Kuva-yı Milliye’nin başşehrine yakışır bir anlayışla adaletli bir şekilde yönetip, herkesin yüzünün güldüğü bir Balıkesir’i inşa edeceğiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir